Başka Türlü Bir Şey


Mutlu pazarlar!
Bir Pazar gününün hissettirdiklerini yazmak istedim bu defa.

başka türlü birşey benim istediğim
ne ağaca benzer ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz, havası ayrı hava







Ah şimdi orada olsaydım dedim.
The Sunday Times Travel dergisinin sayfalarını hatmediyorum şu sıralar.
Her bir sayfayı o kadar uzun inceliyorum ki.
Kendim bile şaşırıyorum.

Her bir sayfa da hiç düşünmediğim şehirler düşüyor aklıma.
Her seferinde ayrı bir ülkenin sokaklarında gibi hissediyorum.

Mesela Budapeşte'nin büyüsündeyim bu pazar sabahında.

Sırt çantamı alıp çıktığım yollar hayallerimi ve rüyalarımı süslüyor.
Şimdi diyorum, şu kahveyi Tuna nehrine bakarken içebilsem.
Buda ve Peşte'yi ben kavuşturabilsem keşke.

Nihayetinde köprü değil mi kalplerini birleştirecek olan.

Tercih edemem. Buda mı Peşte mi görmek istediğim?
Eskinin ruhuna, yeninin dinamizmine kim hayır diyebilmiş ki ben diyebileyim?

Pazar pazar nerelere daldım yine.

Başka türlü bir şey benim istediğim.
Düşündüğüm.
Özlediğim.
Hayalini kurduğum.
Başka türlü bir şey.