Kocan Kadar Konuş

Kitapçı gezmeyi oldum olası çok severim.
Hele ki o kitapçıları gezerken, kitapları alıp sayfalarını koklamak yok mu..
Nasıl huzur verir insana.
Yeni bir kitap aldığımda, yeni bir karakterin dünyasına dalmak için sabırsızlanırım hep.
Ve bu yüzden toplu olarak kitap aldığımda ne yapacağımı şaşırır vaziyete geliyorum :)


Kocan Kadar Konuş'u da raflarda sık sık görüyordum.







Ve ismi de bana hayli sıcak geliyordu :)
Çünkü; hiç anlamadığım bir haldir bu.
Her ne kadar bir aile, bir yuva olunsa da herkes farklı birer bireydir aslında.
Eşinin durumu, meziyetleri, iyi yönleri veya kötü yönleri, zaafları aslında sadece eşinindir.
Sen bunlardan arınmış bir bireysindir.
Ama gel gelelim ki bizim toplumumuzda böyle değildir.
Kişiler eşleri ile birlikte zam alırlar, terfi ederler.. :)
Bu nedenle de eş seçiminde hep daha okumuş hep daha zengin hep daha hep daha.. diye zorlanır insanlar.
Tabiki de zenginlik,okumak kötü şeyler değildir :)
Ama bunların amaç olması kötüdür bence..
Ve en büyük çelişki evliliğin tek amaç edinilmesidir.
Sevdiğin biri, seni olduğu gibi kabul eden, hayatımı birleştirebilirim diyebileceğin biri varsa zaten kendiliğinden gelişir herşey.
Asla zorunluluktan olmamalı.
İşte Şebnem Burcuoğlu'da aynen bunları anlatmış kitabında.
Tabi o benim gibi bir uslupla değil :)
Hatta ve hatta gülmekten gözlerinizi yaşartacak bir uslupla :)
Kitabın sonu devam edecek gibi bitti.
İnşAllah da devam eder :)
Zira kitabın baş kahramanı arkadaşım gibi oldu :)
Öyle sevimli :)
Ve kitap muhakkak okunası..