Çok şey değişecek.

'Hayat çok garip' cümlesini çok sık kullandığımı fark ettim geçen gün.

Aynı yeryüzünde aynı havayı soluyoruz ama hepimiz ayrı birer dünya kurmuşuz kendimize.
Ve bu ayrı dünyalarımıza bir takım farklı değerler biçmişiz.
Ve en tepesinde ortak değerlerin olduğu bir çatı.

Ortak değerler neye göre belirlenmiş dersen cevap yok.



Lise bitti mi hemen üniversite kazanman şart.
Erkek arkadaşın olmasın, ama üniversite bitti mi çok geçmeden nişanlan.
Düşünmüyor musun; söz, nişan, düğün yok mu?


Aaa hala bekar mısın?
Nişan olduysa düğün tarihini uzatmamak lazım.
Düğün yapmayacak mısınız?
Nikahtan evlenmek de ne demek?
Elalem bi düğün yapamadılar der sonra.
Düğün olur.
Balayına Ayşe teyzenin kızı Zehra İtalya'ya gitti.
Siz nereye gideceksiniz?
Eeee, evleneli de 1 yıl oluyor, yok mu bebek?
Çocuk olunca kendini unutuyor insan, şöyle zor böyle zor.
Ama siz yine de yapın bitane yapın.
Hayırlı haberi ne zaman alıyoruz?
Evde neşe olur, olsun olsun.
Yoksa olmuyor mu, üzülme kızım üzülme.
Bak Gülizar da senle evlenmişti, çocuğu yürümeye başlamış.
İlerde pişman olursun, sonra olmaz.
30'u geçtin mi zor zaten, zor.
Hamile olursun, aaa sen çok mu kilo aldın.
Karnın yuvarlak erkek olacak, karnın sivri kız bu kız.
Ben herkesinkini bildim, doktorlar ne anlar.
Çocuk olur, şunu yedir bunu yedirme.
Hala konuşmuyor mu, hala yürümüyor mu.
İkinci çocuğu da geciktirme.
Birlikte büyürler işte.
Sahi eviniz kira mı kendinizin mi?
Arabayı napacaksınız, satın ev alın.
Çift maaş zaten.
Çocuklar olunca birikmez.
Şimdi biriktirdiniz; biriktirdiniz, sonra zor.
Çarçur etmeyin o parayı.
Biriktirin biriktirin.
...

Bunlar sadece benim gördüklerim ve duyduklarım.
Ne kadar da eleştirmeye, sorgulamaya meraklıyız.


Zevklerimizin, hayatlarımızdaki önceliklerimizin, arzularımızın, düşündüklerimizin başka başka olduğunu anlayabilsek,
Bize göre olması gerekenin aslında karşımızdaki insana göre olmaması gereken olabileceğini kabullenebilsek,

Çok şey değişecek.