Sık sık adını duyduğumuz bir mekandı Pizza İl Forno.
Bu nedenle listemizin üst sıralarında yerini alıyordu.
Bir gün atladık arabımıza, açtık haritadan mekanın yerini :)
Vardığımızda ufacık tefecik içi dolu turşucuk olan bir dükkanla karşılaştık.
Küçük olduğunu bilsem de bu kadar küçük olduğunu tahmin etmiyordum.
Bir perşembe günü saat 14.30 civarında gitmiş de olsak kalabalıktı, hatta yer yoktu diyebilirim.
Kalkan birilerinin yerini kaptık hemen :)
Siparişlerimizi verdikten sonra mekanı süzmeye başladık! :)
Küçük şirin masalar, ahşap sandalyeler kullanılmıştı mekanda.
Masaların üzerlerine atılan kırmızı pötikareli masaörtüleri ortamı sıcacık yapmıştı.
Pötikare tercih eden mekanlar da kesinlikle piknik sıcaklığı oluyor.
Masada ketçap ve mayonez yoktu.
Tabiki de şaşırmadık.
Çünkü butik pizzacılar, yani kurumsal olmayan pizzacılar genellikle ketçap mayonezin pizzayı öldürdüğünü düşünerek ketçap ve mayoneze yer vermiyorlar.
Ve iyi de yapıyorlar bizce!
Eşim her zamanki gibi karışık pizza siparişi verirken, ben Pizza İl Forno'ya gittin mi dört peynirli pizza yemeden dönme diyenleri dinledim :)
Dört peynirli pizzanın içerisinde; rokfor, fontina, beyaz peynir ve mozzarella vardı.
Eşimin karışık pizzası dolu dolu idi kesinlikle, malzemeden kaçılmamış.
Benim pizzamda ise peynirlerin tuz dengesi, yağ dengesi inanılmaz örtüşmüştü.
Peynirli pizzasının ünlü olduğu kadar varmış!
Pizzanın altındaki kekikli domates sosu ise enfes!
Ardından içtiğimiz çay ise, bu tip mekanların tersine taze idi.
Kısacası pizzaları artık eve sipariş vermeyin, çıkın Pizza İl Forno'da yiyin efendim.
Bahar da geldi, bahçesi de müsaittir artık! :)